bayan iç giyim

Mevzek

Mevzek(Semen Staphisagriae), Anadol’da yetişen  fazlası zehirli bir bitkidir. Harici yaralara antiseptik olarak kullanılır.











İçindekiler:

  • Yağ
  • Uçan Yağ
  • Alkolidler
 
Yan Etkisi:
 Zehirli bir ottur, haricen kullanılmaz.
 
Şifası:
 Bit öldürücü: Mevzek kaynatılıp saçlar yıkanır.
 
Saç bakımı: Mevzek kaynatılıp saçlar yıkanır.
 
Romatizma: Mevzek kaynatılıp el ayak banyosu yapılır.
 
Sivilce, iltihap: Mevzek kaynatılıp pansuman yapılır.

Çörek otunun faydaları nelerdir



Diğer isimler
Roman coriander (Roman kişnişi).
Nutmeg Flower (küçük Hindistan cevizi çiçeği).
Fransızca: Quatre épices. Toute épice: pot çimeni
Almanca: Schwarzkummel.
Kullanılan bölümleri
tohumları ve otu.
Çörek otu (veya küçük hindistancevizi çiçeği), Asya’ya özgü, bir yıllık ömrü olan küçük bir bitkidir. Sınırlı sayıda olmak üzere Güney Avrupa’da yetiştirilir ve diğer kısımları dünyanın bazı diğer yerlerinde bulunur.
Romalılar arasında, yemeklik olarak çok değerli olduğundan, çörek otunun isimlerinden biride Roman kişnişidir.
Fransızlar, bu bitkinin tohumlarını pişirmek için kullandığı için de quatre épices or toute épice adı altında bilirler. Fransızlar, çörek otunu eskiden biber yerine kullanırlardı.
Tanım
Bu bitki biraz sert, dimdik, dalları ayrık ve tanelidir. Yapraklarının dipleri gri-yeşil ve çiçeklerin ucu gri-mavi ve gerisi yabansıdır. Tohum damarları dişlidir. Biraz küçük olmasıyla beraber tohumları dolgun ve basıktır. Geneli 3 köşeli olmak üzere iki tarafı yassı ve bombeli bir şekildedir. Siyah veya kahverengi haricinde, beyaz olanın içerisi yağlı ve dayanıklıdır. Hint cevizine benzer hoş, güzel bir kokusu ve keskin baharatlı bir tadı vardır.
Yetiştirme
Tohum, ilkbaharda, sıcak bir toprak tedarik edilerek ekilir. Tohum ekme aygıtları 38,1cm – 45,75cm arası ayırabilir ve bu bitkiler 25,4cm – 30,48cm olmak üzere ikiye ayrılarak inceltilir. Özel bir bakım gerektirmeksizin, yazın ortasına kadar, tohumlar olgunlaşır. Kolayca dövülür ve temizlenir. Kuruttuktan sonra iyice kuru ve serin yerde saklanır.
Birleşim (ecza)
Tohumlarının bileşiminde başlıca, uçucu yağ ve sabit yağ (%1.3 ‘ünde uçucu yağ ve %35’inde sabit yağ) bulunur. Donuk, ayrışık bir glucoside melanthin vardır. İçerisinde seyreltilmiş hidroklorik asit, Melanthigenin ve şeker vardır. Çörek otuna Nigelline adını veren Rochebrune; içerisinde güçlü bir paralysing alkaloid ve toxicol africaine bulmuştur.
Tıbbi etkisi ve kullanımı
Hindistanda, çörek otu tohumlarını, emmenagogue, canlandırıcı ve diyaforetik *(eczacılıkta ‘fitoterapi’ : terlemeyi arttıran madde) olarak kullanırlardı ve süt salgılamayı arttırdığına inanırlardı. Aynı zamanda çörek otunu, adjuvan, *(eczacılıkta ‘fitoterapi’ : 1. destekleyen, yardım eden 2. bir bitkisel preparatta esas droğun etkisini kuvvetlendiren etki (sinerjik etki) gösteren yardımcı drog), pürgatif, *( peristaltik hareketleri arttırarak bağırsakların boşalmasını sağlayan, güçlü etkiye sahip bir madde) ve tonik ilaçlar olarak kullanırlardı.

 

Doğu ülkelerde yaygın bir şekilde yemeklerde lezzet verici bir baharat olarak kullanılırdı. Mısırlılarda yaygın olarak ekmeklerinde kullanırlardı ve bereketli bir besi olduğuna inanarak, keke benzer şekerlemelerine çörek otu koyarlardı. Hindistanda, aynı zamanda haşaratlardan uzak tutmak için, çamaşırlarının arasına çörek otu koyarlardı. Ve oranın yerli doktorları, çörek otunu tıbbi olarak, karın gazı giderici, hazımsızlık ve bağırsak hastalıkları tedavisinde kullanırlar.
Çörek otu 2000 seneden daha uzun bir zamandır Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerinde doğal bir ilaç olarak kullanılmaktadır. 1959 yılında ed-Dahahnî ve arkadaşları çörek otu yağından Nigellone bileşimi elde etmişlerdi. Çörek otu çekirdekleri içeriği %40 oranda sabit yağ, %1,4 oranında uçucu yağlar, %15 oranında aminoasitler, protein, kalsiyum, demir, sodyum ve potasyumdan meydana gelmiştir. İçeriğindeki en önemli diğer bileşimler ise thymoquinone, dithymoquinone, thymohydroquinone ve thymol’dur. Çörek otunun bağışıklık sistemi üzerindeki etkisi 1986 yılında ABD’de Dr. El-Kadı ve ekibinin araştırmaları sonucu ortaya çıktı. Bu araştırmayı dünyanın çeşitli bölgelerinde bu bitki ile ilgili farklı araştırmalar izledi. Dr. El-Kadı çörek otunun bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi olduğunu tespit etti: Yardımcı T-hücreleri ortalama %72 oranında, doğal savaşçı hücrelerin başarı oranı ise %74 oranında artmıştır. Bazı modern çalışmalar da Dr. El-Kadı’nın araştırma sonuçlarını desteklemektedir:
Medical Immunity Dergisi’nin Ağustos 1995 sayısında, çörek otunun insan vücudunda bulunan lenf hücreleri ve akyuvarlardaki çoklu kök hücrelerin faaliyeti üzerindeki etkisinden söz edilmiştir. Bu derginin Eylül 2000 sayısında laboratuar fareleri üzerinde yapılan deneylerden hareketle çörek otu yağının cytomegalo virüsüne (CMV) karşı koruyucu etkisi olduğundan söz eden bir araştırma yayımlanmıştır. Çörek otu yağı anti virüs olma özelliği bakımından araştırılmış, virüse yakalanılan erken dönemde kazanılan bağışıklık ölçülmüş, katil hücrelerin sınırlandığı görülmüştür.
Avrupa’da yayınlanan Kanser Dergisi Ekim 1999 sayısında fareler üzerinde yapılan araştırmalarda thymoquinone bileşiminin mide kanserine etki ettiğine dair bir makale yayınlamıştır. Kanser Karşıtı Araştırmalar Dergisi’nin Mayıs 1998’de yayınladığı makalede ise çörek otu özünün kanserli tümörlere karşı etkili olduğundan söz edilmiştir. Medical Ethanol Dergisinin Nisan 2000 sayısında çörek otu çekirdeklerinden elde edilen ethanolün bağışıklık sistemi üzerindeki yüksek tesirlerinden bahsedilmiştir. Tıbbî Bitkiler Dergisi’nin ise Şubat 1995 sayısında çörek otu yağının ve thymoquinone bileşiminin beyaz kan hücreleri üzerindeki etkisi ele alınmıştır. Bu alanda daha birçok araştırma bulunmaktadır
KONUNUN MÛCİZEVÎ YÖNÜ:
Hz. Peygamber çörek otunun her hastalığın ilacı olduğunu haber vermiştir. Şifa sözcüğü tüm hadislerde elif lam takısı olmadan nekre (yalın/belirsiz) olarak kullanılmıştır. Bu durum çörek otunda her hastalık için bir şifa payı bulunduğunu söylemeye imkân vermektedir. Bağışıklık sistemi, her hastalığı yenmek için özel bir silahı bulunan tek ve biricik nizamdır. Bu nizam, doğal bağışıklık sistemini ve hastalığa karşı özel antikorların yapılması ve savaşçı hücrelerin oluşturulması ile kazanılmış bağışıklık sistemini içermektedir.
Deneysel araştırmalar sonucu çörek otunun bağışıklık sistemini güçlendirdiği ispat edilmiştir. Hepsi lenf hücreleri olan yardımcı hücreler, antikorlar ve savaşçı hücrelerin oranı Dr. El-Kadı’nın araştırmasına göre %75 artmıştır. Süreli ilmî yayınlarda neşredilen pek çok araştırma da bu gerçeği desteklemiştir. Yardımcı lenf hücreleri iyi duruma gelip interferon ve interleukin 1 ve 2 düzeyleri artınca bağışıklık hücreleri de iyi duruma gelir. Çörek otu özünün kanserli hücreler ve bazı virüsler üzerindeki öldürücü etkisi karşısında bu iyilik hali bağışıklık sistemine de yansır. Schistosomiasis hastalığının izleri de ortadan kalkar. Bu durumda çörek otunun her tür hastalığa karşı şifa olduğu kesin olarak söylenir. Çünkü bağışıklık sistemini iyileştirir ve güçlendirir. Bağışıklık sisteminde her hastalığın çaresi bulunmakta olup bu sistem tüm hastalıkların sebepleriyle savaşır, hastalıklara karşı tam veya kısmî şifa sunma gücüne sahiptir.
Hadis-i şeriflerde böylece ilmî bir hakikat tecelli etmiştir. Bundan on dört asır önce, Allah (c.c) tarafından gönderilen bir peygamber hariç, hiçbir insanın bu gerçekleri bilmesi ve bunlardan söz etmesi mümkün değildi. Şu sözlerin sahibi olan Allah (c.c) doğru söylemiştir:
“O, kendi hevâsından bir söz söylemez. O’nun söyledikleri kendisine bildirilen bir vahiyden başkası değildir.” (en-Necm, 53/3–4).
Çörek otunun faydaları bilim adamlarını da şaşırtıyor
Çörek otu, son iki yıldan bu yana daha önce görmediği kadar bir ilgiyle karşılaşmıştır. Bu konuda zaman zaman bazı çalışmalar yayınlanmıştı.
Ebû Hureyre’nin nakline göre Hz. Peygamber (s.a.v) “Çörek otunda ölüm hariç her türlü hastalığın şifası vardır” demiştir (Buhârî, “Tıp”, 7; Müslim, “Selam”, 88; İbn Mâce, “Tıp”, 6; Tirmizî, “Tıp”, 5). İbn Şihab, bu hadiste geçen “sâmm” kelimesinin “ölüm” anlamına geldiğini ifade etmektedir.
Çörek otu, son iki yıldan bu yana daha önce görmediği kadar bir ilgiyle karşılaşmıştır. Bu konuda zaman zaman bazı çalışmalar yayınlanmıştı. Ancak geçen son iki yıl zarfında güvenilir uluslar arası dergilerde onlarca ilmî araştırma yayınlandı. Bu araştırmaların büyük bir kısmı hayvanlar üzerinde yapılmışsa da çörek otunun faydası üzerine gerek doğuda ve gerekse batıda yayınlanan araştırmaların insanı hayrette bırakacak sayıda çok olması ve çeşitliliği gerçekten ilgi uyandırmaktadı r . Hz. Peygamber ( s.a.v) “Size çörek otunu tavsiye ediyorum. Çünkü onda ölüm hariç her derdin devası bulunmaktadır” buyururken nasıl uyandırmaz ki! Gerçekten laboratuar araştırmaları, çörek otunun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve buna bağlı olarak vücudu tahrip eden mikroplara ve virüslere karşı gücünü, ayrıca kansere karşı direncini artırdığını ortaya koymuştur. Bugün A merika’nın en büyük enstitüsünde Dr. Ahmed el-Kâdî ve Dr. Üsame Kandil ileri safhadaki kanser ve aids hastalarına bala katılmış çörek otu vermektedirler.
Londra Kings College Üniversitesinde yapılan bir çalışma 1997 yılında yayınlandı. Yapılan araştırmada çörek otunun iki çeşit yağ ihtiva ettiği ortaya kondu. Bunlar % 0.45 oranında anti enflamatuar (iltihap önleyen) özelliğe sahip olan uçucu yağ, diğeri ise % 33 oranında sabit yağdır.
Araştırmacılar çörek otunun uçucu yağının romatizma gibi, eklem hastalıkları iltihabını hafifletmede etkin olduğunu ortaya koymuşlardır.
Londra Kings College Üniversitesinde yapılan bir araştırma, çörek otunun bazı mikropların etkinliğini yavaşlattığını ve iltihap oluşmasını engelleyici bir özelliğe sahip olduğunu ortaya koymuştur.
Çörek otunun nefes darlığı ve solunum yolları iltihabının tedavisinde faydalarına işaret eden bir araştırma yapılmıştır. Bir başka araştırmada çörek otu özünün meme, prostat, cilt kanseri gibi bazı kanser türlerinde kanser hücrelerinin gelişmesini yavaşlatmayı başardığı ortaya konmuştur. Bir başka araştırma çörek otunun fagositik (phagocytic) hücrelerinin candida albicans adındaki bir çeşit mantar türünü yutma gücünü arttırdığını ortaya koymuştur.
Bu makalede bu alanda yayınlanmış yeni çalışmalardan birkaçına değinmek istiyoruz.
Çörek Otu Karaciğeri Tahripten Korur
Bilindiği üzere çörek otu yağı, karaciğeri bazı zehirli türlere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. Çörek otunun halk tarafından karaciğer hastalıklarında şifalı bitki olarak kullanılmakta olduğunu da bilmekteyiz.
Bundan dolayı Demmam Kral Faysal Üniversitesinden Dr. el-Ğâmidî, yaptığı bir çalışmada çörek otu çözeltisinin fareler üzerinde karaciğeri carbon tetrachloride adındaki zehirli maddeye karşı korumadaki etkisini ortaya koymuştur.
Bu araştırma 2003 Mayısında Am J. Clin Med Dergisinde yayınlanmıştır. Yapılan çalışma göstermiştir ki çörek otu çözeltisi, karaciğer üzerine carbon tetrachloridin zehirli etkisini azaltıcı bir sonuç vermektedir.
Çörek otu verilen farelerde karaciğer enzim düzeyi daha düşük çıkmıştır. Bunun yanında karaciğer dokusu üzerine zehirli maddelerin etkisi ise daha az görülmüştür.
Bir başka araştırma 2003 Eylül’ünde Phytother Res Dergisinde yayınlanmıştır. Bu makalede araştırmacılar carbon tetrachloride gibi zehirli maddeler verilen farelerde çörek otu tedavisi neticesinde karaciğer tahribatının daha az olduğunu ortaya koymuştur.
Çörek Otunun Karaciğer Kanserinden Korumadaki Etkisi
J. Carcinog Dergisinin 2003 sayısında yayınlanan bir çalışmaya göre Sri Lanka Kelaniya Üniversitesinden uzmanlar diethylnitrosamine vererek karaciğer kanseri oluşturdukları 60 fare üzerinde araştırma yapmışlardır. Bu farelerden bir grubuna çörek otundan bir karışım verilirken, diğer gruba sadece ot verilmiştir. Daha sonra araştırmacılar bu fareleri on hafta süreyle izlemeye almışlar ve deney farelerinde karaciğer dokusunu inceledikten sonra kanser etkisinin şiddetinin çörek otu karışımı ile tedavi edilen farelerde daha az olduğunu ortaya koymuşlardır. Araştırmacılar buradan bu çeşit maddelerin karaciğeri kanserojen etkilerden korumada payı olduğu sonucunu çıkarmışlardır.
Çörek Otunun Kolon Kanserinden Korumadaki Etkisi
Acaba insan çörek otu sayesinde kolon kanserinden korunabilir mi? Mısır Tanta Üniversitesinden araştırmacılar bu soruya cevap vermeye çalışmış ve araştırmalarını 2003 Şubatında Nutr Cancer Dergisinde yayınlamışlardır. Araştırmacılar 45 fareye kolon kanserine yol açan kimyasal madde vermişler, 30 fareye de ağız yoluyla çörek otu yağı içirmişlerdir. Deneyin yapılmasından on dört hafta sonra çörek otu yağı verilen farelerde kolon, karaciğer veya böbrek üzerinde herhangi bir kanserli değişiklik olmadığını görmüşlerdir. Bu da bize çörek otunun uçucu yağının kolon kanseri oluşumunu engellemedeki gücünü göstermektedir.
Çörek Otu ve Meme Kanseri
A.B.D Jackson Mississipi Üniversitesinde yapılan ve Bio Med Sci Instrum Dergisinde 2003 yılında yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar çörek otu özü kullanmanın meme kanseri hücrelerini yavaşlatmadaki etkisini ortaya koymuşlardır. Bu çalışma bu alanda daha fazla çalışmanın kapısını aralayacak niteliktedir.
Çörek Otu ve Şeker Hastalığı
2003 Aralığında Tohoku J Exp Med Dergisinde yayınlanan bir çalışmada Türkiye 100. Yıl Üniversitesinden araştırmacılar şeker hastalığına yakalattıkları 50 fare üzerinde deney yapmışlardır. Bunu farelere karın zarından (periton) girerek streptozotocin maddesi vererek yapmışlardır. Bundan sonra fareler iki gruba ayrılmıştır. Birinci gruba otuz gün süre ile her gün karın zarından (periton) uçucu çörek otu yağı verilmiştir. Diğer gruba ise çörek otu yağı içermeyen tuzlu bir sıvı verilmiştir. Araştırmacılar şeker hastalığına yakalanmış farelerde çörek otu yağının kanda şeker oranını düşürdüğünü ve insülin miktarını arttırdığını tespit etmişlerdir. Ayrıca çörek otu yağı insülin salgılanmasından sorumlu pankreasta beta hücrelerini harekete geçirip, çoğaltmıştır. Bu da çörek otunun şeker hastalığının tedavisinde yardımcı olabileceğini ortaya koymaktadır.
Japonya’da yapılıp 2002 Aralığında Ress Vet Sci Dergisinde yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar çörek otu yağının şeker hastalığına yakalandırılan farelerde insülin salgısını arttırdığını tespit etmişlerdir. Deney farelerinde çörek otu yağı kanlarında şekerin düşmesine yol açmıştır.
Dr. Muhammed ed-Dehâhınî’nin 2002 yılında Planta Med Dergisinde bir araştırması yayınlanmıştır. Doktor bu çalışmasında kan şekerini düşüren çörek otu yağının etkisinin kanda insülin miktarını arttırarak değil, aksine pankreas harici bir yoldan sağlamış olabileceğini ileri sürmüştür. Fakat bu konuda daha çok bilimsel çalışma yapmaya ihtiyaç vardır.
Türkiye’de 100. Yıl Üniversitesinde yapılıp, 2001 yılında yayınlanan bir araştırmada bu kez Yeni Zelanda tavşanları kobay olarak kullanılmıştır. Tavşanlar iki gruba ayrıldıktan sonra bir grup şeker hastası yapılmış ve ağız yoluyla iki ay süreyle günlük olarak çörek otu özü ile tedavi edilmiştir. Araştırmacılar bu inceleme sonunda çörek otu özüyle tedavi edilen tavşanlarda kan şekerinin düştüğünü, bunun yanında damar sertliği oluşumunu azaltmada rolü olan antioksidan maddelerin arttığını tespit etmişlerdir.
Çörek Otu ve Alerjik Hastalıklar
Berlin (Almanya) Charite Üniversitesinde yapılan bir çalışmaya göre araştırmacılar alerjik hastalıklara yakalanmış 152 hasta üzerinde bir çalışma yapmışlardır. (Bu hastalarda alerjik burun iltihabı, astım ve egzama hastalıkları bulunmaktaydı .) Yapılan çalışma Tohoku J Exp Med Dergisinin 2003 sayısında yayınlanmıştır. Bu alerjik hastalar, çörek otu yağı ihtiva eden kapsüllerden günlük 40- 80 mg. arası verilerek tedavi edilmişlerdir.
Hastalardan bu deney süresince özel ölçüm araçlarıyla kendilerindeki belirtileri kaydetmeleri istenmiştir.
İmmunglobilin- E (IgE) ölçümü gibi laboratuar tetkikleri ile hastaların akyuvar sayısı, cortizol hormon düzeyi, iyi huylu (HDL) ve kötü huylu (LDL) kolesterol düzeyleri ölçülmüştür. Yapılan çalışmalar astım veya alerjik burun iltihabı ya da egzama hastalığına yakalanmış kişilerde belirtilerin iyiye doğru gittiğini ortaya koymuştur. Bu hastalarda trigliserid düzeyi hafif miktarda düşmüş, buna karşılık faydalı kolesterol düzeyi açık biçimde yükselmiştir. Diğer yandan da cortizol veya lenfositlerde kayda değer bir etki görülmemiştir.
Alman araştırmacılar, yaptıkları deneyden çörek otu yağının alerjik hastalıklarda ek bir ilaç olarak etkin olduğu sonucunu çıkarmışlardır.
Çörek Otu ve Nefes Darlığı
Senelerden beri çörek otu ilaçları öksürük ve solunum yolu hastalıklarında kullanılmaktadı r. Acaba bunun doğru olduğuna bilimsel ve modern bir delil bulunmakta mıdır?
Riyad Kral Suud Üniversitesinden araştırmacılar çörek otu yağının antı enflamatuar etkisini kobay olarak kullandıkları Hint domuzunun (Guinea Pig) nefes borusu (Trachea) üzerinde araştırmışlardır. Araştırma neticesinde anti enflamatuar etkinin nefes borusu adaleleri üzerinde gevşetici bir role sahip olduğunu görmüşlerdir. Bir başka ifadeyle çörek otu yağının anti enflamatuar özelliğinin nefes borusu adalesini genişlettiği ortaya çıkmıştır. Bu da nefes darlığının tedavisine yardımcı olmaktadır.
İshal ve Nefes Darlığı Tedavisinde Çörek Otu
Bilindiği üzere çörek otu ishal ve nefes darlığında uzun senelerden beri kullanılmaktadı r. Dr. Cilani, çörek otu özünün nefes borusunu genişletici ve adalelerini gevşetici (spasmolytic) etkisini öğrenmek için laboratuar çalışması yapmıştır.
Yapılan çalışma, çörek otu yağının kalsiyum salgılanmasını engelleyerek adaleleri gevşetici ve nefes borusunu açıcı bir etkisi olduğunu ortaya koymuştur. Bu da çörek otunun şifalı bitkiler alanında bilinen etkisini açıklayan kuralı vermektedir.
Çörek Otu ve Mide Hastalıkları
Çörek otunun mide zarını koruyucu etkisi bulunmaktadır. Kahire Üniversitesinden araştırmacılar midelerinde yara açtıkları fareler üzerinde deneylerde bulunmuşlar ve denek farelerini, çörek otu yağı veya (içindeki etkin özellik) anti enflamatuar ile tedavi etmişlerdir. Yapılan deney, bu iki maddenin mide zarını tahriş edici etkenlerden veya mideye zararlı yaralardan koruduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
İskenderiye Üniversitesinde görevli ve çörek otu alanında uluslararası üne sahip büyük uzman Dr. Muhammed ed-Dahâhınî bu konuda bir çalışma yapmıştır. Dahâhınî, fareler üzerinde yaptığı çalışmada çörek otunun alkolün sebep olduğu tahrişlerden mide zarını koruyucu etkisini incelemiştir. Bu araştırma neticesinde çörek otu yağının alkolün sebep olduğu mide tahrişlerine karşı etkin koruyucu bir tesiri olduğunu ortaya koymuştur.
Çörek Otu ve Böbrek Hastalıkları
Ezher Üniversitesinden araştırmacılar çörek otundaki anti anti enflamatuar özelliğin böbrek rahatsızlığına olan etkisi üzerine bir çalışma yapmışlardır. Doxorubicin maddesi vasıtasıyla fareler üzerinde yapılan çalışmada anti enflamatuar (çörek otundaki etkin özellik) idrar yoluyla protein ve albümin atımını yavaşlattığı tespit edilmiştir. Ayrıca çörek otunun böbrekte meydana gelen olumsuz etkileri yavaşlatan anti oksidan madde içerdiği görülmüştür. Bu da anti enflamatuar özelliğin böbreği hasta olmaktan koruyan bir rolünün olabileceğini göstermektedir.
Çörek Otunun Kalp Ve Damarları Koruyucu Etkisi
Bilindiği üzere kanda bulunan homocysteine maddesinin yüksekliği kalp, beyin ve periferik damarlarda genişleme meydana getirmektedir. Bilginler hastaya vitamin (folikasit, vitamin B 6, vitamin B 12) verilmesinin kandaki homocysteine düzeyini düşürdüğünü göstermiştir. Buradan hareketle araştırmacılar, Kral Suud Üniversitesinde (Suudi Arabistan) çörek otunun kandaki homocysteine düzeyine olan etkisini incelemişlerdir. Yapılan bu çalışma 2004 ocağında Int J Cardiol Dergisinde yayınlanmıştır.
Araştırmacılar bir hafta boyunca otuz dakika süreyle bir grup fareye çörek otunda bulunan anti enflamatuardan 100 mg. vermişlerdir. Bunun neticesinde anti enflamatuar özelliğin kanda homocysteine maddesinin yükselmesine karşı etkili olduğunu tespit etmişlerdir. (Doğal olarak farelere bu deneyden önce homocysteine maddesinin düzeyini yükseltecek ilaç verilmiştir.)
Homocysteine maddesinin kandaki yüksekliği trigliserit, kolesterol ve vücuda zararlı oksidan maddelerin düzeyinin yükselmesine yol açmaktadır. Araştırmacılar çörek otu özünün homocysteine düzeyinin yüksekliğine eşlik eden zararlı maddelerin azalmasına yol açtığını görmüşlerdir. Bu, çörek otu yağının homocysteine düzeyinin yüksekliği ile ona eşlik eden kan yağlarının yükselmesi neticesinde meydana çıkan zararlı etkilerden kalbi ve damarları korumasının mümkün olduğu anlamına gelmektedir. Hiç kuşkusuz bu alanda daha fazla araştırma yapmaya ihtiyaç vardır.
Çörek Otunun Antioksidan Oluşu
J Vet Med Clin Med Dergisinin 2003 Haziran sayısında bir araştırma yayınlandı. Bu çalışmayı yürüten doktorlar carbon tetra celoride verilen farelerde çörek otunun antioksidan olarak etkilerini tespit etmek için bir deney yaptılar. Bu deney 60 fare üzerinde gerçekleştirildi ve birçok fareye karın zarından (periton) girerek çörek otu yağı verildi. Bu deney 45 gün sürdürüldü. Deney neticesinde araştırmacılar çörek otu yağının lipid peroxidation düzeyini düşürdüğünü, buna karşılık antioksidan maddeleri arttığını tespit ettiler. Bilindiği üzere antioksidan maddeler, vücudu birçok dokuda tahribat oluşturan ve damar sertliği, kanser, bunama ve benzeri birçok hastalığa yol açan serbest radikallerin etkisinden korumaktadır.
Drug Chem Toxicol Dergisinin 2003 mayısında yayınlanan bir başka araştırma çörek otu yağında antioksidan maddenin bulunduğunu ortaya koydu.
Çörek Otu ve Kolesterol
Kazablanka (Fas) Kral II. Hasan Üniversitesinden araştırmacılar çörek otunun farelerde kolesterol ve kan şekeri düzeyine olan etkisini araştırdılar. Bu çalışmada farelere on iki hafta boyunca 1 mg. çörek otu yağı verildi. Yapılan deneyin sonunda farelerin kanında kolesterolün % 15, trigliseritin % 22, kan şekerinin % 16.5 azaldığı, buna karşılık hemoglobin miktarının % 17.5 arttığı görüldü.
Bu da bize çörek otu yağının insanlarda kolesterol ve kan şekeri düzeyini düşürmekte etkin olabileceği izlenimini vermektedir. Fakat bu konuda insan denekler üzerinde daha fazla laboratuar çalışması yapmaya ihtiyaç vardır.
Dr. Muhammed Dahâhınî’nin 2000 Eylül’ünde bir Alman dergisinde yayınlanan çalışması, çörek otu yağının farelerde kolesterol ve trigliserit düzeyini düşürdüğünü ortaya koydu.
Çörek Otu ve Tansiyon Yüksekliği
Kazablanka (Fas) Therapi Dergisinin 2000 sayısında yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar günlük olarak 0.6 mg. alınacak çörek otu özünün idrar söktürdüğünü ve tansiyonu düşürdüğünü tespit ettiler. Çörek otu özü ile tedavi edilen farelerde tansiyon yüksekliği ortalama olarak % 22 oranında düşerken nidilat hapı verilerek tedavi edilen farelerde % 18 oranında düştüğü görüldü. (Nidilat, tansiyon düşürücü etkisi bilinen meşhur bir haptır.) Çörek otu ile tedavi edilen farelerde idrar miktarı artmıştır.
Çörek Otu ve Romatizma
Ağa Han Üniversitesinden (Pakistan) araştırmacılar, Phytother Dergisinin 2003 Eylül sayısında yayınlanan bir çalışmalarında aşağıdaki soruyu gündeme getirdiler: Romatizma hastalığına yakalanmış olan kimselerde mafsal iltihabının hafifletilmesinde çörek otu ne gibi bir rol oynamaktadır? Doktorlar tarafından bilinen vücutta fagostik hücrelerin (macrophages) ürettiği bir madde olduğu ve bu maddenin nitric oxsid adını aldığı bilinmektedir. Bu madde iltihap olayında arabulucu bir rol oynamaktadır. Araştırmacılar çörek otu özünün nitric oxsid üretimini yavaşlattığını tespit etmişlerdir. Belki bu, çörek otunun eklem iltihaplarını hafifletmedeki rolünü açıklayabilir.
Demmam Kral Faysal Üniversitesinden Dr. el-Ğâmidî’nin J Ethno Pharmacol Dergisinin 2001 sayısında yayınlanan bir araştırmasına göre çörek otunun eklem iltihaplarına karşı yatıştırıcı bir etkisi bulunmaktadır. Bu özellik çörek otunun bu etki mekanizmasını anlamak için daha fazla çalışma yapılmasına kapıyı aralayacaktır.
Çörek Otunun Kanı Sulandırması
Demmam Kral Faysal Üniversitesinde (Suudi Arabistan) fareler üzerinde yapılan bir çalışma çörek otu yağının pıhtılaşma faktörlerine karşı etkisini ortaya koymuştur. Denek fareler çörek otu yağı ihtiva eden unla beslenmiştir. Araştırmacılar normal unla besledikleri farelerle bu fareleri mukayese etmişlerdir. Ortaya çıkan sonuç pıhtılaşma faktörlerinde bazı değişikliklerin görüldüğüdür. Farelerin kanında fibrinojen maddesinin yükseldiği görülmüştür ve prothrombin zamanı uzamıştır. Bu da bize çörek otu yağı kullanarak farelerde kanı pıhtılaştıran faktörde değişiklikler meydana getirme imkanı olduğunu göstermektedir. Ancak bu konuda da insanlar üzerinde deney yapılmasına ihtiyaç vardır.
Çörek Otu ve Mikroplar
Kahire Üniversitesinden Dr. Mürsî Acta Microbiol Pol Dergisinin 2000 sayısında yayınlanan bir araştırmasında çörek otunun mikroplara olan etkisini incelemiştir. Doktor, gram pozitif boyadan 16, gram negatif boyadan 6 çeşit üzerinde incelemede bulunmuştur. Bunun neticesinde bazı mikrop türlerinin çörek otu özüne karşı olumlu cevap verdiği ortaya çıkmıştır.
Çörek Otu ve Mantarlar
Ağa Han Üniversitesinde (Pakistan) yapılan bir çalışma Phytother Res Dergisinin 2003 Şubat sayısında yayınlanmıştır. Bu çalışmada kandidiyasiz (candıda albıcans) hastalığına yakalandırılan fareler çörek otu özüyle tedavi edilmiştir. Araştırmacılar candida albicans mantarlarının gelişiminde çok büyük oranda gerileme olduğunu görmüşlerdir. Dr. Ağa Han araştırmasının sonunda şöyle demiştir: “Bu çalışmanın neticesi, çörek otunun mantarların tedavisinde faal olduğunu ortaya koymaktadır.”
Yapılan bu çalışmalar, Hz. Peygamberin (s.a.v) getirdiklerine dair modern incelemelerin sadece bir kısmıdır.

Meyan Kökü Faydaları Nelerdir

Meyan nedir ve meyan kökü faydaları nelerdir? Meyan bitkisi M.Ö 2000 yıllarından itibaren kullanılmaktadır. Bugünde meyan kökü kullanımı ve meyan hakkında araştırmalar sürekli yapılmaktadır. Meyan güçlü bir besindir. İçindeki maddeler ayrı ayrı ilaç olabilecek niteliktedir. Meyan kökünün içinde tıbbi ilaçlarda kullanılan kumarin izoflavan gibi maddeler bulunmaktadır. Meyan kökünün tıbbi ilaçlarda kullanımı oldukça fazladır.

Meyan Kökü Faydaları Nelerdir?
Meyan (Glycyrrhiza glabra) hakkında yapılan birçok araştırma onun insan sağlığına olan etkilerinin tespitini sağlamıştır.

Ülser için şifalı bitkiler : Mide bağırsak sorunlarında meyan çok iyi bir yardımcıdır. Ülser ve gastrit sorunları için kullanılmaktadır. Meyan kökünün içinde carbendoxolane gibi ülseri tedavi edici maddeler bulunmaktadır.

Ülser için 200-600 mg meyan kapsüllerinin 6 haftayı geçemeyecek şekilde kullanımı önerilmektedir.

Yapılan çalışmalarda meyanın mide ülserinin midede yayılmasını engellediği ve ülserin büyüklüğünü ciddi oranda azalttığı belirlenmiştir. Onikiparmak bağırsağı ülseri ile ilgili meyanla yapılan bir araştırmada da meyanın ülserle ilgili kullanılan kimyasal ilaçtan daha çabuk yarar sağladığı tespit edilmiştir.

Alman Sağlık Bakanlığının bitkisel preparatların hazırlanması ve ruhsatlandırılmasından sorumlu E Komisyonu meyan kökünün balgamlı öksürük, mide ülseri ve karın ağrılarına karşı kullanılabileceğinin belirtmiştir.

Bronşit için şifalı bitkiler : Bronşite iyi gelen bitkiler arasında önemli yeri olan meyan gögsü yumuşatıcı ve balgam söktürücüdür. Bronşit ve ciğerdeki balgamı akışkan hale getirir.

Şifalı bitkiler soğuk algınlığı : Meyan kökü bitkisinin öksürük kesici etkisi vardır. Soğuk algınlığı içinde yararlanılabilir. Soguk algınlığı septomlarını iyileştirici etkisi bir diğer meyan kökü faydası olarak belirtilebilir.

Yangı giderici, kortizona benzer bir etkisi tespit edilmesine rağmen kortizonun göstermiş olduğu yan etkileri göstermemektedir.

Meyan kökünün Vücutta virüslere karşı etki gösteren interferon düzeyini artırdığına dair araştırmalar bulunmaktadır.

Meyan kökünün içeriğinde güçlü antioksidan özelliğiyle bilinen flavonoidler de yer alır.

Almanyada meyan kökü ile yapılan bir araştırma meyanın sars virüsünün çoğalmasını engelleyici etkide bulunduğunu göstermiştir.

Arterit ağrıları için yararlıdır.

Meyan kökü bitkisi menopozun semptomlarını tedavi etmek için kullanılabilir.

Spazm çözücü etkisi meyan kökünün yararları arasındadır

Meyan çayı kabızlık sorununa yardımcı olabilir

Yorgunluk gibi şikayetlerde kuvvet verici etkisinden dolayı tonik olarak kulanılabilir.

Sağlıklı olmak ve hastalıklardan korunmak isteyen herkes meyan kökünü kullanabilir.

Meyan Nasıl Kullanılır?
Meyan kökü çayı ve meyan kapsülleri şeklinde alınabilir. 100-520 miligramlık kapsülleri vardır.

Meyan çayı : Yarım kahve kaşığı kıyılmış meyan kökü üstüne bir fincan kaynar su döküldükten sonra 5 dakika demlenir ve süzülerek içilir.

Meyan balı : Meyan balı meyan köklerinin kaynar suyla karıştırılmasından sonra alçak basınçta yoğunlaştırılması yoluyla yapılır. Siyah renkte sert bir yapıdadır. Toz veya çubuk halde satılır.

Kargabüken Ağacı

Loganiaceae ailesindendir. Diğer ismi Cevzi mukayyi.

10 metre uzayabilen, yapraklarını dökmeyen bir ağaçtır. Çiçekleri beş parçalı beyaz ve sarımsı beyaz salkım biçimindedir. Portakalı çağrıştıran kırmızı üzümsü meyveleri çıkar. Meyvelerin içinde 10 ile 12 çekirdek bulunur ki halk hekimliğinde kullanılan kısım budur.

Ağaç Hindistan, Uzakdoğu ve Kuzey Avustralya’da kendiliğinden biter.

Kargabüken diye isimlendirilen tohumu 2 ile 4 mm boyutunda, düğme biçimli, gri ve yeşilimsi renkli, sert ve üzeri parlak tüylerle kaplıdır. Kokusuz ve çok acıdır.

Özelliğinde striknin, brusin ,vomisin, sabit yağ, gibi alkaloitler, loganin adlı bir glikozit vardır.

Cinsel gücü artırıcı, güçlendirici ve iştah açıcı etkileri de gösterir.

Toz haline getirilerek hap olarak kullanılır. Günde üç kez 3 ile 5 miligram kullanılır.

Dikkat, doz aşımı teh­likelidir! Kusma ve kasılmalarla kendini gösteren zehirlen­melere yol açar. 75 miligramı insanı öldürür!

Kargabüken adı onun bu zehirli özelliğinin dolaylı anlatımıdır. Karga ,Fare ve ne yazık ki sokak köpekleri vs isten­meyen hayvanları bununla öldürürler!